D VİTAMİNİ

Steroid bir hormon olarak kabul edilen D vitamini, bitkisel gıda kökenli ergosterol(vit-D2) ve hayvansal gıda kökenli olup deride 7-dehidrokolesterolden türeyen kolekalsiferol(vit-D3) şeklinde sınıflandırılır. D vitaminleri kalsiferoller olarakta adlandırılırlar. D2 ve D3 vitaminleri aynı yolla metabolize edilir ve öncelikle Karaciğerde 25-(OH)D3’e çevrilir, ardından da böbreğe taşınarak D vitaminin aktif formu olan 1,25-(OH)2 D3’e dönüştürülürler.
D VİTAMİNİ

Steroid bir hormon olarak kabul edilen D vitamini, bitkisel gıda kökenli ergosterol(vit-D2) ve hayvansal gıda kökenli olup deride 7-dehidrokolesterolden türeyen kolekalsiferol(vit-D3) şeklinde sınıflandırılır. D vitaminleri kalsiferoller olarakta adlandırılırlar. D2 ve D3 vitaminleri aynı yolla metabolize edilir ve öncelikle Karaciğerde 25-(OH)D3’e çevrilir, ardından da böbreğe taşınarak D vitaminin aktif formu olan 1,25-(OH)2 D3’e dönüştürülürler. D Vitamini, gıdalarla vücuda aldığımız ama vücutta hormon özelliği kazanan farklı bir vitamindir. Bu nedenle de diğer tüm vitaminlerden farklı bir özelliktedir. D Vitamini aktif formu; bağırsaklardan Ca ve P emilimini sağlar, kemiklerde, kas dokusunda, enerji ve şeker metabolizması ile ilgili düzenleyici fonksiyonlar üstlenir. D vitamini ayrıca parathormonun salgılanmasını düzenleyen ve ilgili metabolik süreçlerini etkileyen çok önemli bir hormondur. D vitamini kalsiyum, fosfor gibi minerallerin kan seviyesini düzenleyerek dengede kalmasını sağlar. D vitamini bebeklerde, çocuklarda ve gelişme döneminde ki gençlerde kas-iskelet sisteminin gelişimini etkileyen en önemli faktördür. Eksikliği bebeklerde ve çocuklarda Raşitizm gibi ciddi hastalıklara neden olurken; yetişkinlerde, özellikle kadınlarda ise eksikliği, Osteoporoz gibi kemik doku hastalıklarına neden olmaktadır. D vitamini eksikliğinin görülmemesi ve yeterli etkiyi sağlayabilmesi için, gıda ile yeterli miktarda alımının yanısıra, mutlaka aktif formuna dönüşmesi gerekir. Bunu da özellikle yaz aylarında doğru saatte, yeterli bir sürede, direkt güneş ışınlarına maruz kalacak şekilde güneşlenerek sağlayabiliriz. Güneşlenmek için doğru zaman; güneş ışınlarının yeryüzüne dik indiği öğle saatleridir, yani 12:00 ile 14:00 arasındaki zaman dilimidir. Süre olarak da en az 15+15 dakika olacak şekilde toplamda 30 dakikadır(Bunu tek seferde de yapabiliriz). Güneş ışınlarına hassasiyeti olan kişiler ve bebeklerde ise bu süreyi daha kısa sürelere bölerek 5-10 dk şeklinde uygulayabiliriz. Güneşlenirken koruyucu kremler kullanmamak ve doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmak aktif D vitamini sentezi için çok önemlidir. Camdan geçen güneş ışınlarıyla, bulutlu havalarda veya sabah/akşam saatlerinde güneşlendiğimizde D vitamini sentezi maalesef yeter seviyede gerçekleşmemektedir. D vitaminini gıdalarla yeterli miktarda vücuda almak içinde, doğal yağlarla hazırlanan gıdalarla beslenmeliyiz. Yağsız diyet menüleri, işlenmiş light gıdalar yetersiz D vitaminine neden olan faktörlerdendir. Unutmamız gereken şey, hastalanmamak için doğru bilgilerle doğru seçimler yapmamız gerektiğidir. Sağlıklı bir beden için, doğal gıdalarla beslenmek ne kadar önemli ise yeterli D vitaminine sahip olmak da o kadar önemlidir. Kış aylarında D vitamininin aktif formu olan takviye preparatları almamız gerekirken, yaz aylarında ise bunları kullanmaya gerek yoktur.

"Sağlık en büyük zenginliktir"


Dr.Mustafa TÖKEN

Elmalife Zayıflama Merkezi

Whatsapp